Gent, başlangıçta gitmeyi planladığımız şehirlerden bir tanesi değildi aslında. Brugge’dan çıktıktan sonra, bir gün Brüksel veya Antwerpen’de kalıp Amsterdam’a gitmeyi planlıyorduk.
Couchsurfing üzerinden Brüksel ve Antwerpen’de ev sahibi arayışımız esnasında herkesin Gent’e gittiğini öğrendik, bize de Gent’teki festivale katılmamız gerektiğini söylediler.
Öğle saatlerinde Gent’e vardık. Ev sahibimiz Hamid’den evin adresini aldığımızda haritadan baktık ki yaklaşık bir saatlik bir yürüyüş yolumuz var. Yürümek bizim için şehrin parklarını, kanallarını, sokaklarını keşfetmek için müthiş bir fırsat. Haritaya bakarak rotamızı çizip düştük yollara.
Gent Festivali
Kalacağımız evi bulunca eşyalarımızı bırakıp biraz dinlendik. Hamid’den festivalle ve şehirle ilgili biraz bilgi alıp hava kararmadan şehri turlamayı planlıyorduk. Şehirde bir festival olduğunu biliyorduk ama festival programını bulduğumuzda gördük ki tüm şehir 24 saat boyunca festival alanı olarak kalıyor.
İnsanların bir kısmı sabahlara kadar eğlenip güneş doğarken evine gidiyor, bir kısmı da sabah uyandıktan sonra akşama kadar eğleniyor. Yaz boyunca şehirde festivalin biri bitip diğeri başlasa da Gent şehir merkezinde 1843 yılından beri yapılan bir festival var: Gentse Feesten (Gent Festivali)
Şehir merkezinin 7 – 8 noktasında kurulmuş sahnelerin her biri farklı tarzda müzisyenlere ev sahipliği yapıyor. Bolca alternatif sahne, sokak sanatçıları, çimlere yayılarak insanlarla tanışma ve muhabbet etme imkanı…
Keşfetmek için geldiğimiz şehri, canlı müzikler eşliğinde gezmek çok eğlenceliydi. 🙂
Kişi başı 5 Euro’ya festival alanlarından veya diğer restoranlardan “Döner – içecek” muadili yiyecekler alıp karnınızı doyurmak mümkün. Biz de bir restorana oturup döner ekmek ile karnımızı doyurduk.
Gent (Ghent) Gezilecek Yerler
Gent (Ghent), kendine özgü çekiciliği olan bir şehir olsa da ayak bastığımız andan itibaren –sanırım daha kozmopolitan olduğundan– bizi kendine çekemedi. Brugge’dan sonra buraya gelmiş olmamızın da bunda etkisi olduğunu düşünüyoruz.
Gent yürüyerek veya bisikletle gezmek için yeterli büyüklükte bir şehir. Eski şehir merkezini aşağıdaki haritadaki gibi turlayabilirsiniz. Zaten dolaşırken haritadan bağımsız olarak sokaklar sizi çekecektir. Çok fazla ayrıntılara takılmamanızı tavsiye ederiz.
Gravensteen
Şehirdeki neredeyse en etkileyici yapılardan biri bu kale. 12. yüzyılda yapılan bu kale aslına sadık restorasyonu ve çevresindeki kanalı koruması sayesinde nefes kesici bir manzara sunuyor. Kaleyi ilk gördüğümüzde oyuncak kaleye benzetmiştik. Çünkü gerçek olamayacak kadar, film sahnesinden fırlamışçasına, güzel bir görüntüsü var. Biz gittiğimiz saatten ötürü içine girmemiştik. Dışarıdan kaleyi seyredip güzel bir fotoğrafını çekmek isterseniz Rekelingestraat boyunca yürüyüp kalenin etrafında dolaşabilirsiniz.
St Baafskathedraal
Bu katedral, Belçika için önemli bir yere sahip olan Mistik Kuzu Tapınağı tablosuna da ev sahipliği yapıyor. Bina, büyük, siyah vitray camlara sahip taş ve tuğla kullanılarak yapılmış heybetli bir yapıya sahip. İçeriye girmek önündeki kuyruk yüzünden biraz zor olduğundan dışarıdan binayı seyretmek de yeterince göz doyurucu. Katedralin arka tarafında yayılmak için yeterli yeşil alanı bulunan bir park bulunuyor. Yiyeceğinizi, içeceğinizi alıp dinlenmek için ideal bir yer.
Belfort (Çan Kulesi)
Gent, 14. yüzyıldan kalma bir saat kulesine sahip, saat kulesinin tepesinde ise bir tane ejderha var. 91 metre ile şehrin en yüksek yapısı olma özelliğini elinde tutuyor. Şehrin en güzel manzaralarından birine sahip olması sebebiyle turist çeken bir yapı. Kulenin tepesine çıkmak için basamakları adımlamaya başladıysanız iki tane daha ejderha göreceksiniz. Evet, ejderha sevenler için mükemmel bir çan kulesi. 🙂
Şehre Yayılmış Gent Üniversitesi Kampüsleri
Çoğu alanda kaliteli eğitime sahip Gent Üniversitesi’nin kampüsleri şehrin içine yayılmış durumda. Binaları, şehrin tarihi yapısına sadık kalınarak inşa edilmiş -veya zaten tarihi- olan üniversite, size görülmeye değer binalar sunuyor.
Grafiti Sokağı
Werregarenstraat, şehir merkezinde bulunan incecik bir sokak. Duvarlar hatta yerler bile en küçük boşluğuna kadar grafitiyle doldurulmuş. Bu sokağa gelip grafiti yapmak isteyen kimseye karışılmıyor. O kadar dolmuş ki grafitilerin üstünde başka grafitilere denk gelmek mümkün.
Vrijdagmarkt’ta Alışveriş Vakti
Bu geniş, açık pazar meydanı Gentlilerin buluşma noktalarından biri. Her cuma hala kurulmaya devam eden haftalık pazardan alıyor ismini. Meydanın ortasında Fransa karşıtı olan, Gent’in ünlü lideri Artevelde’nin heykeli bulunuyor. Haftasonları ve havanın güzel olduğu günlerde meydan oldukça kalabalık oluyor. Meydanda alışveriş yapabilir veya meydanı çevreleyen cafelerde oturup bir şeyler içebilirsiniz. Meydanda bir de Orta Çağ’ın en büyük kuşatma toplarından biri olan Süper Top, 250 kg.lık ağırlığıyla kendini gösteriyor.
Gent Sokaklarından Fotoğraflar
E-MAIL Listemize kayıt olursanız, haftalık yazılarımızdan haberdar olabilirsiniz !