Otostop ile Türkiye’nin yarısından fazlasını gezdikten sonra rotamızı yurtdışına çevirmeye karar verdiğimiz ilk geziydi Selanik, Yunanistan. İkimiz de ailemiz sayesinde yeşil pasaport sahibiyiz. Pasaport almaya karar verdiğimizden tam bir hafta sonra(hatta pasaportlar elimize ulaştıktan sonraki gün 🙂 ) Yunanistan’a, Selanik’e gitmeye karar verdik.
4 günlük bir gezi için çantalarımız gereğinden fazla doluydu. Kamplarda ve yollarda öğrendiğim şey; tecrübe arttıkça o çantanın hafiflediğidir 🙂 Yanımızda kişi başı 30 euro gibi bir para vardı. Kredi kartlarımız yanımızda olsa da bu parayı iki gün için ayırmıştık. Zaten planımız da 2 gecelik bir yolculuktu.
İpsala sınır kapısına kadar olan yol, hem heyecanımızdan hem de sürücülerin garipliğinden(!) ötürü çok uzun sürmüştü. Çantalarımızın yağa bulanmasından, 1 km yol götürüp indiren şoförlere kadar yaşamadığımız saçmalık kalmamıştı. Her geçtiğimiz kilometrede, atamızın doğduğu eve, Selanik’e ulaşacak olmamızın heyecanı giderek artıyordu.
Türkiye çıkışına kadar harcadığımız tek para yanımıza aldığımız 2 – 3 konserve ve sular için verdiğimiz 20TL
İPSALA SINIR KAPISINDA KÖPRÜ YAYA GEÇİŞİ YASAK
Yasağın sebebiyle ilgili iki farklı rivayet dönüyor. Birincisi, köprünün intihar vs. için kullanıldığı, kullanılabileceği.
İkincisi, Köprünün iki ülke tarafında da olası bir soruna karşı patlamaya hazır bombaların bulunması
Yaya geçişinin yasak olduğunu öğrendikten sonra bizim gibi Türkiye gümrük kısmından öncesinde araç beklemeyin. Yasak sadece Meriç üzerindeki köprüde, Türkiye gümrük çıkışını yürüyerek yapabilirsiniz 🙂 Bir şekilde yasak bölgenin öncesine kadar gelip kartona Θεσσαλονίκη (Selanik) yazıp beklemeye başladık.
Yazıyı görünce bizle Yunanca konuşan, sonradan Türk olduğunu anladığımız iki abi bizi Selanik’e kadar götürmek için aracına aldı. Araca çantaları yüklerken Ezgi’nin “oo masseratiiiiiii!!” deyişi hepimizi güldürdü 🙂
Kavala’ya vardığımızda küçük bir molayı haketmiştik. Antonis abimiz bize ingilizce “bu kurabiyeyi asıl Kavala’da yiyeceksin abi” muhabbeti yaptıktan sonra bize birkaç paket hediye kurabiye de aldı.
Yol Manzaraları
İpsala’yı geçtikten sonra yol boyunca yeşile doymanız çok kolay. Her taraf göz alabildiğince yeşil ve bazı manzaralar o kadar güzel ki Antik Yunanlıların, tanrılarının o dağlarda yaşadığına inanmalarına şaşırmazsınız.
Selanik’e Varış ve Couch Evimizi Bulma
Yol boyunca Selanik ve Yunanistan ile ilgili çokça bilgi edindikten sonra Selanik önümüzde duruyordu artık. Normalde farklı tarafa gidecek olan şoförlerimiz yolda oluşan samimiyetten ötürü bizi evin olduğu sokağa kadar götürmek istediler. Saat geç olmuştu ve kibarlık yapıp reddedebilecek durumda değildik.
Yunanca ve Yunan Alfabesi
Couchsurfing ile ilk gece kalmış olduğumuz sokak
Yunanistan’a Otostop ile (ya da nasıl gelmek isterseniz 🙂 ) seyahat edecekseniz size kolaylık sağlayan bir bilgi : Yunanca okunduğu gibi yazılıyor. Amaaaaa.. tabii ki okumayı biliyorsanız 🙂 Çoğu yerde latin alfabesine rastlayacaksınız fakat apartman kapıları, bazı köy ve dükkan isimlerinde ne yazık ki aradığınızı bulamama ihtimaliniz yüksek. Kapı numarasına kadar bildiğimiz apartmanın önüne gelmiştik ki zilde küçük harf/büyük harf farklılığından dolayı aradığımız kelimeyi bulamadık 🙂 Doğru apartmanın önünde yarım saat dolaşmamızın sonucu olarak söyleyebilirim ki Yunanistan seyahatiniz için yanınızda Yunan Alfabesi’nin nasıl okunduğuyla ilgili kitapçık vs. bir şey taşıyın. Sayısal bir bölüm okuyanların (özellikle mühendislerin) çok kolay öğrenebileceği bir alfabe.
Bknz. Yunan Alfabesi
Kendisi akşam işi olduğundan dolayı bizi evde bırakıp gitti. Couchsurfing insanlara çoğu zaman bu kadar güven verici bir ortam sunabiliyor. Bu şekilde güven verici ve samimi ortamlar yakaladıktan sonra gelen referanslar, sonrasında size daha kolay aradığınızı bulma imkanı sunuyor.
Dikkatinizi çekecek kadar çok yok fotoğrafta ama Yunanistan, akdeniz ülkesi ve çok güneş alan bir ülke almasından ötürü mü bilmiyorum ama balkon ve teraslarda bitki yetiştirme merakları oldukça yüksek. Bazı balkonlarda neredeyse adım atacak yer olmadığını görebilirsiniz 🙂
Couchsurfing ile Yunanistan, özellikle Selanik’te couch bulmak çok zor değil. Türk misafirperverliği neredeyse aynı şekilde burada da oturmuş durumda. Zaten kimle konuşsanız nasıl bizde Selanik göçmenleri varsa burada da dedeleri Türkiye’nin çeşitli şehirlerinden göçmüş insanlara rastlamanız fazlasıyla olası.
Akşam yemeğimizde yanımızda bulunan ETİMEK ve konservelerimizi tükettik. Yani gün boyu karnımızı doyurduk, içecek ve abur cubur ihtiyacımızı giderdik fakat cebimizden neredeyse para çıkmadı.
İlk Gün Harcadığımız Para : 20 TL (Türkiye’den çıkarken aldığımız konserve, bisküvi, su vb.) Hepsini ilk gün tüketmedik.
İkinci Yazımız : Selanik : Şehir Turu, Makedonya’ya gidemeyişimiz ve Otostop Hikayeleri (yakında..)
E-MAIL Listemize kayıt olursanız, haftalık yazılarımızdan haberdar olabilirsiniz !
Hayat böyle maceralarla güzelleşiyor. Keşke Türkiye’de her zaman ve her yerde gönül rahatlığıyla bu tarz maceralara atılabilsek…. Ancak güvenlik seviyesi yerlerde olduğu için insan çekiniyor.
bu şekilde gezmeyi hep istemişimdir
Merhabalar, yazı çok net ve anlaşılır şekilde yazılmış. Günümüzde internet siteleri gerçekten internet çöplüğüne dönmüşken bu kadar sade ve net bir şekilde açıklanmış yazı okumak zevkliydi.
Teşekkürler, bu güzel bilgiler için.
bizede nasip olur inş. her zaman hayalim ama malum bu şartlarda korkuyoruz kimdir necidir
Merhabalar, güzel yazı hem sade hem akıcı olmuş başarılı bir iş çıkartmışsınız teşekkürler.
Başarılarınızın devamını dilerim.