Otostop Çekmek için Şanssız Günler – 1

Yurtdışında otostop çekmek bazen paranızla alamayacağınız güzellikler sunarken bazen de para verseniz yaşayamayacağınız tecrübelere yol açar. Gönül ister ki her parmak kaldırdığımızda bir araç durduralım; o araç da direkt gitmek istediğimiz yere gitsin.

Amsterdam, otoyol, amsterdam otobanı, amsterdam otostop, hollanda otostop
Amsterdam çevre yoluna çıkan kavşak 🙂

Amsterdam’da geçirdiğimiz 3 güzel geceyle birlikte neredeyse her şeyin yolunda gittiği, “gezmek çok güzel yaaaa…” dediğimiz bir seyahatimiz vardı. Sabah kahvaltımızı yapıp, planladığımız ve kalacağımız evimizi bile ayarladığımız Hamburg’a, Avrupa’nın İskandinavya’ya açılan kapısına gitmek üzere yola çıktık. Amsterdam’ın güzel kanalları, hafif yağmurlu bulutları eşliğinde yürüye yürüye en yakın otoyola çıktık. Avrupa’nın çoğu şehrinde özellikle de batı Avrupa’daki sıkı kuralcılığı bildiğimizden olabildiğince yaya yolu bulunan yerlerden yürümeye çalışıyorduk. Bir başka polisle karşılaşıp ceza yememek için kibarlık yapacak, çeşitli rollere girecek dermanımız kalmamıştı çünkü :). Almanya’dan Brugge’a seyahat ettiğimiz gün Alman polislerinin her ne kadar sevimli de olsa ciddi tutumlarından korkmuştuk. 50 Euro’ya 10 gün geçinen insanlardık sonuçta.

Avrupa’da Otostop Çekmek: Hangi Ülkede Nelere Dikkat Edilmeli

Tüm yol kenarları böğürtlenlerle kaplı

Taze taze

Batı Avrupa’nın birçok yolunda, fazla yağmur almasından kaynaklı, yollar yemyeşildi. Buna paralel olarak bolca ağaç ve bitki, bolca da böğürtlen vardı. Buralar araba trafiğinin olduğu ancak insan trafiğinin pek olmadığı yerler olduğu için kuşlar ve bazı hayvanlar dışında bu böğürtlenleri yiyen yoktu. Toplamak istesek kilolarca meyve toplayabilirdik. Biz ise yürürken atıştırmalık olarak yemeyi tercih ediyorduk. Atıştırmalık dediğimize bakmayın, uzun yürüdüğümüz günlerde bir öğünümüzü, biz farketmeden karşılamış oluyordu bile.

Otostop Çekmek için Resmi Otostop Noktaları

amsterdam otostop, hollanda otostop, otostop, otostop noktası
Hemen fotoğraf çekinmeliydik

Yan yolun otobana bağlandığı, trafiğin tehlike oluşturmayacağı sakinlikteki bir noktada otostop çekmeye başladık. Aslında Hollanda’nın bazı şehirlerinde ve Amsterdam’da devletin resmi otostop noktası olarak belirlediği otostop noktaları var. Bu noktalar Flemenkçe, Liftershalte (Liftplaats) olarak adlandırılıyor. Şehrin otobana çıkmadan önceki bir noktasında, güvenli bir şekilde otostop çekme imkanı sunan, ekstra bir şerit bulunmakta. Biz evimize uzak ve ekstra toplu taşıma ücreti vermek istemeyişimiz sebebiyle Amsterdam Liftplaats noktasına gitmedik. Daha yeni otostop çekmeye başlamıştık ki bir araba durdu. Beklediğimiz noktanın çok iyi olmadığını ama kendisinin de çok uzağa gitmediğini söyleyerek bizi Liftplaats’a bırakabileceğini söyledi. Gün ne kadar da güzel ve şanslı başlamıştı. Bulduğumuz ilk arabayla Dünya’yı dolaşacağımızı söyleseler o kadar şanslı olduğumuzu kabul ederdik.

Amsterdam liftplaats, liftplaats, amsterdam otostop
Resmi otostop noktası Liftplaats (Liftershalte)

“Aha, otostop tabelası var.”, “Oha ne kadar güzel.” gibi tepkilerle otostop çekmeye başlamadan önce fotoğraf çekmeye başladık. Geçirdiğimiz birkaç dakikadan sonra otostop çekmeye başlamamızla arabanın durması bir oldu. Araba biraz ilerde durduğu için bu sefer Ezgi arabaya koştu. Birimiz arabaya konuşmak için gittiğinde vakit kaybetmemek için diğerimiz çantaları getiriyordu. Ezgi adama Almanya’ya doğru gidiyorum deyince adam gelin o zaman demiş. Bu kadar hızlı olacağını düşünmemiştik.

Fil Tanrının (God of Ganesh) Laneti

God of Ganesh

Araca bindiğimizde inanılmaz bir rüzgar hissetmiştik. Gece Dam meydanına yakın bir otelde kalan şoförün aracına, sol arka camını kırarak bir hırsız girmiş. Hava çok soğuk olmadığı için ince kıyafetler giymiştik ama sorun olmayacağını düşünmemize rağmen birkaç dakika sonra donmaya başladık. Arabayı emniyet şeridine çekip bagajdaki çantalarımızdan birer kat kalın kıyafet alıp geçirdik üzerimize. Adamla nereden gelip nereye gittiğimizle ilgili sohbet ederken Hamburg’a gideceğimizi söyleyince o yönde gitmediğini ben de o an öğrenmiş oldum. Adam Düsseldorf’a gidiyormuş. Biz Amsterdam’dan kuzeydoğuya gitmemiz gerekirken, güneydoğuya giden bir araca binmiştik. Haritadan tahmini rotaya ve inebileceğimiz noktalara bakarken Arnhem, Nijmegen yakınlarından geçeceğini söyledi. Kafanızda bir dörtgen hayal edin, karşı köşeye varmak için üst iki kenarı dolaşmak yerine alt iki kenarı dolaşmış olacaktık. Mesafe ve zaman olarak da çok fazla etkilemiyordu, araç bulma ihtimalimizi artırabilirdi hatta.

God of Ganesh

Şoförümüz hintli, bir aksilik olmamışsa bu yazıyı yazdığım sıralarda Hindistan’da evlenecek genç bir adamdı. Ayrıca düğüne de davetliydik ama kısmet olmadı gitmek. Tipi ve İngilizce aksanı, söylemese bile hintli olduğunu anlamamıza yetmişti. Arabanın ön camının hemen arkasında altın renk bir fil heykeli vardı. Muhabbetin arasına sıkıştırıp ne olduğunu sordum. Bana “God of Ganesh” dedi. Kimsenin inancını sorgulamasam da bir an komik geldi, kendisine çok fazla şey sormadım ama içimden birazcık güldüm. Derdim kimsenin inancını sorgulamak, dalga geçmek değildi ama o an altın renkli, parlayan bir fili tanrı olarak görmeleri komik geldi açıkçası.

hollanda otostop, amsterdam, otostop
Bulutlar bize bir şey anlatıyor olmalı

Biz konuşurken önce Arnhem, sonra Nijmegen dönüş tabelaları birer birer gözümüzün önünden geçti. Hollanda’nın bu bölgesinde çoğu otoban öyle bir tasarlanmış ki inelim karşıya yaya geçeriz diyebileceğimiz hiçbir yer olmadı. İlk önce Eindhoven’a sonra da Venlo’ya (Almanya sınırı) yakın bir yere kadar gittik. Hiçbir şekilde kuzeydoğuya araç bulabileceğimiz bir otobana geçiş şansı bulamadık. Eindhoven-Venlo arası bir petrol yakınındaki köye giden altgeçit sayesinde karşı şeride geçmeyi başardık. Geçmeyi başardık ama son bir buçuk saatte gittiğimiz yolu geri giderek toplamda üç saatimizi kaybetmiş olacaktık. İndiğimiz petrol istasyonunda uzunca süre beklememize rağmen gelen giden olmadı. En son gözümüzü karartıp otobana ayak bastık ve bir süre daha bekleyip duran bir ağaca bindik.

Otostopla Daire Çizmek

Otostop için otobana ayak basmadan birkaç saniye öncesi

Bindiğimiz araç Amsterdam’a gidiyordu. Amsterdam’dan bindiğimiz bir araçla saçma sapan bir yere gelmiştik ve bulduğumuz araç Amsterdam’a gidiyordu. Yol üzerinde yağış sebebiyle Utrecht’e kadar gittik (geri döndük mü demeliydim?!). Havanın geç kararması sebebiyle gidebildiğimiz yere kadar gidip gecelemeye karar verdik. Bir iki araç değiştirerek Arnhem yakınlarına kadar gittik. Hava neredeyse kararmak üzere olduğundan bu gece Hamburg’a varma ihtimalimiz sonlanmıştı. Almanya sınırına kadar geldikten sonra çadır kurup uyumadan önce aklıma Essen’da yaşayan bir arkadaşım geldi. Biraz daha otostop çekelim, gidebiliyorsak onda kalabileceğimizi düşünmüştük. İnternet buldukça ara sıra yazabiliyordum ama aramızda sağlıklı bir iletişim kuramamıştık. Gece yarısında beklediğimiz petrole gelen iki Türk’e yalvar yakar bizi aldırıp Essen’a attırmayı başarmıştık.

Aydın Ocakbaşı, Essen

Gün boyunca evden geç çıkmamız ve yolda çok beklememiz sebebiyle toplam 480 km. yol gitmiştik ama deyim yerindeyse bir arpa boyu yol katedememiştik. Gecenin o saatinde tek açık yer Altenessen’da bulunan Aydın Ocakbaşı‘ydı (Eğer giderseniz selamlarımızı iletin 🙂 ). Aç mıydık yoksa yolun verdiği yorgunluğun üstüne canımız bir şeyler mi yemek istiyordu bilmiyoruz ama dönerci bulmuşken girelim birer döner yiyelim dedik. Aydın abi restoranı kapatma hazırlıklarıyla uğraşırken konuşma fırsatı bulamadık ama garson çocukla yemeğin üstüne kalabileceğimiz, çadır kurabileceğimiz bir park vs. var mı sormak için kısa bir muhabbet ettik. Türk olmasına, Türkçe bilmesine rağmen biraz saf(?!) olmasından ötürü pek anlaşamadık. Telefondan haritamızı açıp en yakın parka gittik. Şehrin dışı olmasından ötürü gece fazlasıyla sakin bir parktı. Çadırımızı kurup kendimize güzel bir uyku çektik.

Essen’da bebekler gibi uyuduğumuz park ve çadırımız 🙂

Şanssızlıklar serimizin ilk günü başlamıştı. Zorlu ve anlamlandıramadığımız saçmalıkta geçecek iki mantıksız gün ve gecemiz daha vardı.

Son Yazılarımızdan Haberdar Ol!

E-MAIL Listemize kayıt olursanız, haftalık yazılarımızdan haberdar olabilirsiniz !

Bir Cevap Yazın