En Uzun Bekleyişli Otostop : Ohrid – Belgrad

Bugüne kadar yaptığımız otostop yolculuklarımız arasında en uzun süre beklediğimiz, süre/mesafe oranı en yüksek yolculuğumuz Makedonya’nın Ohrid şehrinden, Sırbistan’ın Belgrad şehrine yaptığımız otostop yolculuğuydu.

ohrid otostop
Ohrid Kalesinden iniş
Ohrid araba
Bir yugoslavya markası olarak Yugo

Bizi bekleyen yaklaşık 780 km vardı ve yakın zamanda mülteciler yüzünden tedirgin hale gelmiş Balkan insanı, otostop konusunda da çekingen davranıyorlardı. Bu da yolculuğumuzu ister istemez daha zor hale getiriyordu. Ohrid Kalesi’nden çıkıp haritaya baktığımızda şehir çıkışının çok uzak olmadığını görüp yürümeye başladık. Ohrid’den otostop çekeceğimiz ilk nokta burası olacaktı.

otostop
İlk otostop noktamız
Ohrid çıkışı

Yolumuzun üstündeki ilk petrolden su, soda ihtiyacımızı da giderdikten sonra otostop çekmek için uygun bir noktaya yürüdük. Balkanlarda otostop çekmek özellikle de Makedonya’da, diğer balkan ülkelerinden daha kolay. İlk ulaşmak istediğimiz nokta, buraya gelirken de otostop çektiğimiz petrol olan Struga yol ayrımı. İlk geçen birkaç arabadan biri durdu. Genç bir şoför, Struga’daki kız arkadaşını görmek için düzenli olarak bu yolu kullanıyormuş. Kısa bir yolculuk sonucu istediğimiz noktaya ulaştık.

Petrol önündeki otostopa uygun nokta

Burası Ohrid’den çıktıktan sonra Gostivar – Üsküp istikametinde devam edecek olanların mecburen geçmesi gereken bir nokta. O yüzden biraz beklemeniz gerekse bile eninde sonunda istediğiniz yere araç buluyorsunuz. Gostivar’da tekstil işi yapan, çok fazla İngilizce bilmeyen bir abi bizi aldı. Şirketinde çalışan bir Türk arkadaşını arayıp, telefondan tercüme yaptırarak bir süre sohbet edebildik. Gostivar’a dağ yolunu, güzel manzaralar eşliğinde geçerek ulaştık.

Ohrid – Gostivar yolu
Ohrid – Gostivar yolu
Ohrid – Gostivar yolu
Gostivar girişi

Dil, İnsanların Anlaşması İçin Engel Değildir

Otostop Çekerken Bizi Alan Abdulvahap Amca

Abdulvahap amca, seyahat geçmişimiz boyunca bizim için önem teşkil edecek birisi. Fotoğraflarına baktığınız zaman sıradan bir insan fakat bizim için onu önemli kılan şey, hikayemiz 🙂

Abdulvahap Amca 🙂

Bunu yabancı bir ülkedeyken, özellikle daha küçük şehirlere, köylere yolculuk yaptıysanız daha iyi görüyorsunuz. Büyük şehirlerde her zaman İngilizce bilen birine denk gelebilirsiniz ama yaşlılar ve üniversite okumayanlar genellikle İngilizce bilmiyor. Gostivar’da araç beklerken güneş de yakıcı olmaya başlamıştı. Otostop çekmek sıcakta ne kadar zor olsa da iyi bir yol arkadaşınız varsa yol hiçbir zaman sıkıcı gelmeyecektir. Sıcaktan tam yorulmaya başlamışken Abdulvahap amca bizi alıp Tetovo’ya kadar götürmek için durdu. Abdulvahap amca Arnavut. Karısı İsviçreli olduğundan çat pat Almanca bildiğini iddia ediyor fakat Almanca seviyesi : “Bilmiyor” 🙂

Aramızda, dillerimizde bulunan ortak kelimeler dışında anlaşabileceğimiz hiçbir ses ögesi yok. Otostop ile yolculuk ederken en sevdiğimiz şey de insanlarla kısa süreli de olsa bir bağ kurmak. Abdulvahap amca kendi dilinde bir şeyler anlatıyor, biz kendi dilimizde bir şeyler anlatıyoruz. Dışarıdan baksanız iki taraf da birbirine yabancı cümleler kuruyor fakat araçtaki herkes muhabbetin gidişinden memnun. Sürekli gülüyoruz 🙂

Makedonya’da mocha yaygın bir içecek. Otostop ile Makedonya seyahati yapıyorsanız her bindiğiniz araç sahibi size bir kahve ısmarlamak isteyecektir. Yol boyu içtiğimiz kahvelerin sayısını biz bile hatırlamıyoruz 🙂

Popova Shapka ve Sharri’de Yemek

Otostop ile Seyahat : Ne Kazandırır, Ne Kaybettirir? yazımızda da bahsettiğimiz gibi, Tetovo’ya gelmek üzereydik. Tetovo yakınlarında Ezgi’ye dağda bir yerleri gösterince Abdulvahap amca fiyuuv, şiuu gibi sesler çıkarıp Popova Shapka dedi birkaç kez ve hareketlerle “gidelim mi?” dedi. İlk başta beden dilini kullanarak bize şapkasının rüzgarda uçup gittiğini anlattığını sanmıştık. Buna bayağı güldük. 🙂

Popova Shapka yazın malesef karsız 🙂

Tetovo Popova Shapka
Popova Shapka

Popova Shapka’daki tesiste kış ayı

Gitmememiz için bir sebep yoktu. Farklı bir yeri görmüş olmak bizim için avantaj. Hiç mütevazı davranmayıp, gidelim dedik.

Tetovo
Yukarıdan Tetovo ve Vardar Ovası
Yukarıdan Tetovo ve Vardar Ovası

Yol üzerindeki Sharri restoranın yanından geçerken karnınız acıktı mı diye sordu. Ezgi biraz yok der gibi olsa da amcamız bana bakıp çaktırmadan “yeriz, yeriz” manasına gelecek şekilde göz kırptı. Eh, kahvaltıdan beri bir şey yemedik. Hayır diyecek halimiz yoktu 🙂

Bölgedeki en lezzetli et olabilir
Tetovo Sharri enfes menüsü

Burada başlangıç olarak Balkanlara has bir tat olan kajmak (yoğurtlu unlu bir sosla servis edilen yeşil közlenmiş biber) yeme fırsatı bulduk. Fırsatını bulursanız mutlaka deneyin. Şahsen ben (Ezgi) çok beğendim. Etler gelmeden salata ve kajmakla doymuştuk neredeyse. Etlerimizi yedikten sonra dilimlenmiş muz üzerine bal döktükleri bir çeşit tatlı ve mocha ikram ettiler. 🙂

 

 

Balkanların ne kadar ucuz olduğundan daha önce de bahsetmiştik. Türkiye’den örnek verecek olursak Uludağ’da hayvanları kendi yetiştirip tabağınıza gelene kadar her şeyi kendi yapan bir restorantta 3 kişiyi tıka basa doyuracak yemeğe toplam 1660 Makedon denarı yani 25 euro civarı bir hesap ödedi Abdulvahap amca ve gülerek bu kadar yemeğe verdiği komik meblağı betimlercesine bir hareket yaptı. Manzaranın ve yemeğin tadını çıkardıktan sonra Tetovo’nun çıkışındaki çevre yoluna kadar da bizi bıraktı.

 

Sırbistan Sınır Kapısı’na Kadar Otostopla Yolculuk

üsküp otostop
Üsküp Batı kısmı

Belgrad’a gitmek için çok beklediğimiz noktalardan biri de Üsküp çevreyolunun batı kısmıydı. Makedonya’da otostop için bu kadar bekleyeceğimizi sanmıyorduk ama bir saate yakın burada bekledik. Çok kısa bir yol gitmiş olsak da Üsküp’ten Sırbistan’a gidecek olanların geçeceği bir noktaya ilerlemiş olduk.

otostop üsküp
Üsküp’ün Kuzeyi

Burada bizi aracına alan şoförle olan hikayemiz çok garipti. Kendisi Makedon. İngilizce bilmiyor. Ben araç durduğunda “to Kumanovo or Serbia” dediğimde “ok” dedi ve bindik. Araçtayken Sırbistan’ın bir köyüne gittiğini, köyün ismini de söylemiş olmasına rağmen haritada ne Sırbistan’da ne de Makedonya’da öyle bir yer bulabildik.

Sınıra geldiğimizde anlamlandıramadığımız bir şey daha oldu. Bize Sırbistan’a geçeceğini söyleyen amca sınır kapısında U dönüşü yaptı ve durdu. Araçtan indiğimizde de niye indiğimize anlam veremeyerek şaşkın şaşkın baktı. Teşekkür ederek kapıya doğru yürüdük, o ise hala anlam veremeyerek geri döndü. İlk başta bizi sınıra getirmek için buraya geldiğini düşündük ama gerçekten çok garip bir andı ve sanırım olayı hiçbir zaman anlayamayacağız.

Sırt Çantalı Bir Gezgin Uyuyacak Yer Ayırt Etmez

Otostop belgrad
Belgrad’a doğru otostop

Sırbistan sınırını geçtiğimizde hava neredeyse kararmak üzereydi. Üzerimizde çok fazla olmasa da hafif bir “Sırplar, Türkleri sevmiyor.” tedirginliği vardı. O yüzden akşam olması ve aradaki şehirlerle ilgili de hiçbir şey bilmediğimizden direkt Belgrad için otostop çekmeye başladık. Ne yazık ki saat 20:00’dan 22:00’a kadar bir tane Niş’e giden araç dışında kimse durmadı. Birkaç saat dinlenip sabah yola devam etmeye karar verdik. Daha 375 km. yolumuz vardı.

Sırbistan Sınır Kapısı

Sınır kapısını geçince bir tane petrol var. Petrolün park alanında küçük bir yeşil alan var, buraya çadırımızı kurmaya karar verdik. Çadırımızı kurarken iki tane Sırp polisin gelip “Buralarda hiç şüpheli bir grup gördünüz mü?” sorusuna kendimi bir pislik olacağına şartlamamdan ötürü dinlemeden “no, we’re just 2 person” demişim.
Polisin anlamlandıramadığı bakışların ardında Ezgi’nin görmediğimizi anlatması üzerine anladım meseleyi. Pasaportlarımızı istediler, çıkarıp verdik. Yeşil pasaportumuz olduğunu görünce çok detaylı incelemediler ve telsize gelen bir anonsla hızla uzaklaştılar.
Sonraki gün Sırp radyosundan sadece o bölgede “illegal bir grubun olduğunu ve terörist olabileceklerini, sınırı kaçak geçtiklerini” anlayabildik.
Gece olur da Belgrad’a giden olur, bizi uyandırır düşüncesiyle çadıra taktık kartonumuzu

Pasaportumuzun renginin yeşil olmasından mı bilmiyoruz ama hiçbir sınır kapısında sorun yaşamadık. Aksine yeşil pasaportu gören polisler fazla bir şey söylemeden bizi sınırdan geçiriyorlardı.

Türk Olmanın Avantajını da Dezavantajını da Yaşadık

Belgrad’a doğru otostop
Uykulu gözler

Sabah uyandık ve başladık araç aramaya. Gündüz olması sebebiyle direkt Belgrad’a araç aramamıza gerek yoktu. Yeterince de dinlenmiştik. Birkaç saat burada otostop çekmek için bekledikten sonra Hollanda plakalı bir araç durdu. Araca ben (Ahmet) koştum. Koşarken Belgrad fikri aklımdan çıkmış, gidebildiğimiz kadar gideriz diye düşünüyordum ki…

Araç sahibiyle yaklaşık beş dakika boyunca Suriyeli olmadığımın iknası üzerine konuşmak zorunda kaldım. Bana onlarca kez “Suriyeli değilsin değil mi?” diye sordu. Türkiye pasaportumu göstermeme rağmen Suriyelilere de vatandaşlık verdiğimize dair şeyler söyledi. Pasaportun özel olduğunu anlattığımda en son her ne kadar ikna olmasa da bizi aldı. Ezgi araca geldiğinde ona da tekrar tekrar sordu. Bize Niş’e gideceğini söyledi fakat hala bir miktar tedirgin olmasından ötürü çok daha öncesinde; bir dinlenme tesisinde bizi indirdi.

predojane otostop
Böyle bir yerde indik 🙂

Sırbistanlılar pek otostopçu almaya yanaşmıyorlar. Balkanlarda otostop çekmek için en zor ülke Sırbistan olabilir. Tekrar uzun bekleyişimizin ardından (neredeyse bir saat) bir tır şoförü durdu. Uzun bekleyişlerden sonra araçlara rica eden, şebeklikler yapan hareketler yapabiliyoruz. Bu yüzden şoförlerin dikkatlerini çektiğimizden durabiliyorlar. Kendisi Arnavutmuş, İngilizce bilmiyor. Bize çantaları göstererek, “bagaj problem” dedi. Baktım İngilizce ve Türkçe bilmiyor. “Ya abi problem falan olmaz ya, atlayalım gidelim.” dedik. Bir anda “Türk müsünüz?” dedi 🙂 Çok fazla Türkçe bilmiyormuş ama bazı basit cümleleri kurabiliyor. Sırbistanlıların burada pek almayacağını, bize yardım etmek istediğini söyleyip bizi Belgrad’a kadar götürdü.

Gazete haberi 🙂

 

Son Yazılarımızdan Haberdar Ol!

E-MAIL Listemize kayıt olursanız, haftalık yazılarımızdan haberdar olabilirsiniz !

4 thoughts on “En Uzun Bekleyişli Otostop : Ohrid – Belgrad

  1. Yaşamak istiyorum gencliğimi yeni bastan şairin dediği gibi. Biz aylar önceden planlıyoz ,hersey 4, 4’lük şekilde yola çıkıyorum.Macera şansımız yok

  2. Haklı olma ihtimaliniz yüksek. Yaşınızı bilmiyorum ama istedikten sonra herşeyi dört dörtlük ayarlamadan da çıkılabiliyor. Tabii bazen hayat, zorunlu kılabiliyor 🙂

  3. yakın zamanda gitmeyi planladığım Balkan gezisi için çok aydınlatıcı oldu. Teşekkürler Keçe liderim 🙂

Bir Cevap Yazın