Alaçatı Ot Festivali : Bir Bahara Merhaba Festivali

Alaçatı Ot Festivali
8.Alaçatı ot festivali

İzmir’de bahara merhaba demek, bölgedeki sebze kültürünü tanıtmak için yapılan güzel bir festival var: Alaçatı Ot Festivali. Bu güzel havalarda otostop çekmek, Ege’nin o güzel havasını içinize çekmek için mükemmel bir fırsat.

Doğa, baharı karşılamak için bir kez daha uyanıyor. Topraktaki bitkiler çoktan filizlendi. Yağmurlarla birlikte semt pazarlarında yemyeşil otlar kendini göstermeye başladı. Onları en çok bulacağınız bölgelerimizden birisi de Ege…

Festivalde her yıl bir ot, festivalin teması olarak seçiliyor. Bu yıl sekizincisi, 6-9 Nisan arasında yapılacak festivalin teması ise Isırgan

Alaçatı Ot Festivali : Isırgan

Bizim gibi sebze yemeğine bile bir tutam et katmaya alışıksanız, bu festival pek size göre olmayabilir 🙂 Festival boyunca çeşitli gösteriler, yarışmalar ve akşamları güzel konserler oluyor. Tek kötü yanı tüm izmir burada, yani kalabalığa hazır olun 🙂 Konaklama için otellerde yer bulmanız imkansız gibi bir şey. O yüzden alın çadırınızı, dilediğiniz yerde konaklayın 🙂

Köy pazarı tadında, her türlü ottan ve sebze meyveden yapılmış ürüne burada rastlayabilirsiniz.Bu festivalin bir önemli görevi de Ege Bölgesi’ndeki bu ot kültürünü yaşatmak, her sene tekrar insanlara hatırlatmak.

Festival alanındaki pazardan yaptığınız yemek alışverişinizde, tabağınız aşağı yukarı bu şekilde olacak.

Hatta o kadar ilerlemişler ki tatlıların, hatta ve hatta baklavanın içinde bile ot bulabilirsiniz. Eğer bu kadar ot bana fazla diyen biriyseniz, gerçekten lezzetine doyamayacağınız bir otlu gözleme ile kahvaltınızı yapabilirsiniz.

Geçen sene afişlerde dikkatimi çeken/ fakat geciktiğimiz için şahit olamadığımız  bir yarışma da ot toplama yarışmasıydı. Yarışmacılar, gün içinde belli bir saat boyunca ilçe etrafındaki alanda doğal olarak yetişen otları toplayıp jüriye getiriyorlar. Jüri, ot çeşitliliği, kalitesi vs. durumuna göre yarışmacıları puanlıyor.

7. Alaçatı Ot Festivali Afişi
7. Alaçatı Ot Festivali Afişi
Kalabalıktan sadece bir kesit

Ankara’dan Alaçatı’ya Çıkış

Geçen sene bu festivale gitmek için biz de Ankara’dan yola çıkmıştık. Çantalarımız hazır, hava da güzel olduğu için keyfimiz yerindeydi. Ankara’dan Eskişehir tarafına doğru gittiğimizde her zaman yaptığımız gibi koru metro istasyonunda inip otostop çekmek için Eskişehir Yolu’na yürüdük.

Otostop Ankara
Ankara – Eskişehir yolu

Yola biraz geç çıkmamız sebebiyle, hava karardığında Afyon’a varmıştık. Alaçatı yolculuğumuzu yarına ertelememiz gerekiyordu. Afyon’da kalacak yerimiz olmaması ve otostop çekmek için biraz geç bir saat olmasından ötürü Couchrail Facebook Grubu‘na yazıp Afyon’da geceyi geçirebileceğimiz bir ev sahibi bulduk. Bakican ve arkadaşlarıyla geceye kadar parkta saz ve türkü eşliğinde vakit geçirdikten sonra uyumak için eve geçtik.

Afyon’dan İzmir Yönüne Otostop ile Gezmek Çok Zor Olabiliyor

Şehir çıkışındaki Özdilek AVM’ye kadar toplu taşıma araçlarıyla ulaşılabiliyor. Afyon otostop açısından şehir dışına ulaşmak konusunda kolay bir şehir. Lakin ya araba az geçiyor, ya da kimse durmuyor. Özellikle bu noktada kağıda İzmir yazmamanızı öneriyorum. Çünkü arada geçilebilecek bir sürü şehir var ve araçların çoğu Afyon çıkışından güneye sapıyor. Yapmanız gereken gelen arabaya binip, eğer güneye doğru gidiyorsa İzmir – Antalya yol ayrımında sizi indirmesini istemek olmalı.

Uşak’ta Otostop İçin Şehrin İçine Girmeyin

Bu önerimizi lütfen dikkate alın. Şehrin girişinden biraz daha içeride inip, otostop çekecek bir nokta buluruz nasılsa diye diye şehri baştan sona yürüdük. Bunu abartı olarak kullanmıyorum, gerçekten şehrin çıkışına kadar yürüdük 🙂

Mümkün olduğunca şehre girmeden inin ki daha sonra, otostop çekmek için fırsatınız olmayacak. Uşak çıkışında bizi alan bir abi ile İzmir’e kadar devam ettik.

Uşak Otostop - Manisa Otostop
Uşak çıkışında bir dinlenme tesisi

İzmir Polisleri Otobandaki Yayalara (Gezginlere) Ceza Kesmekte Acımasız Olabiliyor

Bu durum, kurallara uydukları için iyi olarak mı, kötü mü değerlendirmemiz gereken bir şey bilemedik. Yalnız biz her gördüğümüz polisle selamlaşsak da İzmir’de, otobanda otostop çekerken öğrenci, gezgin dinlemeden ceza yiyenler olduğunu çokça duyduk. Mümkün olduğunca otoban girişinde, yaya giremez tabelasının önünde beklemeye çalışmak küçük bir tedbir olabilir. Zaten bu otobana girenlerin çok fazla alternatifi yok, geçen araçların Alaçatı ve Çeşme’yi görme ihtimalleri çok yüksek.

İzmir Sahil
İzmir – Çeşme Otobanı genelde manzara harika

Buradan bizi, Urla’ya 4 yaşındaki kızıyla giden bir abi aldı. Aslında durmayı düşünmediğini, kızının son anda “Bu abiyle ablayı da alalım.” demesiyle durduğunu söyledi. Urla girişine gelmeden önceki petrolde inip, az kalan yolumuza Alaçatı’ya devam etmeye çalıştık. Yaklaşık yarım saat duran olmayınca gözüme çadır kuracak yer kestirmeye başlamıştım bile.

İzmir Otostop
İzmir – Çeşme Otobanı

Alaçatı’da sahil için ya sörf kulüplerinin olduğu marina tarafını ya da Ilıca tarafını tercih edebilirsiniz. Aşırı rüzgar alması ve bu mevsimde geceleri tenha olması sebebiyle sörf okulları tarafını önermiyoruz.

Alaçatı - otoban - otostop
İzmir – Çeşme Otobanı
Alaçatı’ya gelmek üzereyiz 🙂

Yol Arkadaşınızdan Başka Kimseye Güvenmeyin

Hazır buraya değinmişken küçük, can sıkıcı bir hikayemizi de paylaşalım. Alaçatı’da ilk olarak Ilıca plajına çadır kurmak istemiştik. Ilıca’daki yaklaşık 10 kişilik gruptan 6sı sörf okulu tarafına geçmeyi düşündüklerini, kalan dördü de belki o gece geri döneceklerini söylediği için biz de kalabalık gruba takıldık. Otostopla (sırf bizi oraya götürmek için duran iki genç) sörf okulu tarafındaki bir otelin arka sahiline gittik. Yazın halka açık olan bölge, bu mevsimde rüzgar yüzünden kullanılmıyor. Çadırlarımızı kurmaya hazırlanırken, gruptakiler kendileri için başka bir yerden izin aldıklarını, fakat kalabalık olamayacağımız için bizim gelmemizi istemediklerini söylediler. Biz bunu sorun etmeyeceğimizi söyledik, çünkü onlar için gelmemiştik ve çadırımızı kurup uyuyacaktık.

Gece rüzgar aşırı artınca, arka tarafta bulunan otele gelen bir taksiyi görüp bizi merkeze götürmesini istedik. Gece çaresiz olduğumuzu düşünüp, bizden normalin birkaç katı fiyat istedi. Bizi gören otel görevlisi de taksicinin götüreceğine yakın bir fiyat söyledi. Cebimizde para olmasına rağmen, vermek istemedik ve çaresiz gördükçe iyice ezmeye çalıştı. Yani Anadolu’daki misafirperver insanımızı gördükten sonra, bu bölgedeki turizmcilerin ne kadar yerli turisti kazıklama amacında olduğunu görmüş olduk. Kendimize güzel bir yer bulduktan sonra çadırı kuracaktık ki yakından geçen başka bir görevli (turizmci değil, telekom görevlisi) bizi alaçatıya kadar bıraktı.

Ilıca Plajı, Otel yanı. Deniz çarşaf gibi

Diğer taraf sanki tüm İzmir’in rüzgar yükünü almış gibi eserken bu taraf çarşaf gibi bir denize sahipti. Çadırımızda bebekler gibi uyuduğumuz bir geceydi.

Sabah, yukarıda fotoğraflarıyla anlattığım festival alanını gezip; Çeşme’ye doğru yola koyulduk.

 

Alaçatı değirmen
Alaçatı’daki yel değirmenleri

İzmir saat kulesi
O kadar saat yürüyoruz, ayakları bir suya sokalım 🙂
Son Yazılarımızdan Haberdar Ol!

E-MAIL Listemize kayıt olursanız, haftalık yazılarımızdan haberdar olabilirsiniz !

Bir Cevap Yazın