Yason Burnu’ndan Perşembe’ye : İki Günlük Ordu Gezisi

Ordu Sahili

Ordu; Kimmerlerden Perslere, İskender’den Yunanlara tarihin her anında büyük komutanların göz bebeği olmuş. Karadenizin tam ortasında, Yason Burnu’nun huzurlu ortamı, Perşembe’nin sakinliği, yaz kış yağmuru, fındığıyla, lahanasıyla gelip görülmesi gereken bir Karadeniz şehri.

Vezirköprü’den Ordu’ya Otostopla Yolculuk

Samsun : Vezirköprü – Şahinkaya Kanyonu

Şahinkaya Kanyonu’ndaki tekne turumuz bittiği esnada gezmeye gelip geri dönen bir çifte bizi Vezirköprü’ye kadar bırakmalarını rica ettik. Vezirköprü’ye doğru giderken hikâyemizi, Samsun’a kadar gittiğimizi söyleyince Samsun’a kadar bizi bırakmadılar. Aslında şoförün eşi olan ablanın bizi arabaya aldığına memnun olmadığı yüzünden anlaşılıyordu. Türkmen Köyü’ne çıktıktan sonra köyde bir amca ısrarla arabaya el etti. Vezirköprü Devlet Hastanesi’nde doğum yapacak olan kızına gitmek için arabaya binmek istemişti. Ablanın memnuniyetsizliği hat safhaya çıksa da şoför abi iyi niyetiyle onu da almıştı. Vezirköprü’ye girdiğimizde çevre yolundan devam edecektik ki amca sanki kendi oğluna tarif ediyormuşçasına hastaneyi tarif etti ve bizi ilçe merkezine, hastane önüne kadar soktu.

Normalde insanların mutsuz olmasından keyif almam ama ablanın belli etmeden rahatsız olmalarına içimden bayağı bir güldüm. Bizi Vezirköprü’de indirmek istediklerini sezmiş olsak da sesimizi çıkarmamayı tercih ederek Samsun’a kadar geldik.

Vezirköprü çevre yoluna tekrar döndüğümüzde abla “İsterseniz sizi İsveç’e bırakalım.” diyerek espri, iğneleme tarzı bir gülüş attı. Ezgi durumu fark ederek istiyorsanız biz inebiliriz dedi ama bir şey demedikleri için çok da üstelemedik. 🙂

Samsun’da bir şeyler yedikten sonra geceyi Meryemlerde geçirdik. Sabah Meryem’in elleriyle hazırladığı kahvaltıdan sonra ilk hedefimiz olan Yason Burnu’na doğru düştük yola. (Teşekkürler Meryem! :))

otostop samsundan ordu'ya
Samsun çıkışı otostop

Ahmet’in İlk Kez Tam Anlamıyla Karadeniz Şivesiyle Tanıştığı An

Samsun şehir merkezinden çevre yoluna otostop çekip bir araçla çevre yoluna geldikten sonra, Artvin plakalı, Azerbaycan’a kadar giden bizimle yaşıt bir tır şoförü bizi aldı. Karadeniz’de Samsun’dan öteye gitmediğimden televizyonda karşılaştıklarımız dışında Karadeniz şivesine pek rastlamamıştım. Yolculuğumuzun bundan sonraki kısımlarında o kadar çok insanla tanıştık ki bazı kelimeler benim dilime bile ister istemez yapışmaya başlamıştı. Trabzon’dayken annem arayıp neredesiniz dediğinde kendisine “Tirabzondayız anacuğum” dediğimi annem güldükten sonra fark ettim 🙂

Ordu’ya doğru otostop

Bizi alan şoför konuşmayı seven, Artvin’de yaşayan biriydi. Sürekli bir şeyler anlatıyor,  konuşurken eli kolu durmuyordu. Bir ara bizle konuşmaya dalınca sol şeritteki bir arabayı fark etmeden sol şeride geçmeye başladı. Arabanın kornaları ve bizim de durumu fark etmemizle son anda kazadan kurtulduk. Tabii hatalı tır olduğu için arabanın içindeki adam camdan aralıksız küfür ediyordu 🙂 Bir Karadenizliyi gerçekten sinirlendirmek istemezsiniz. Ezgi’nin ve şoförün yanında kadın olmasından dolayı kendini tutmaya çalışıyor ama deliriyor, şoför koltuğunda hoplayıp zıplıyor. Neredeyse adamı ezmediğine pişman oldu diyebilirim 🙂

Fatsa’dan Yason Burnu’na Otostop

Fatsa'dan Yason'a Otostop
Fatsa çıkışı otostop

Fatsa’dan sonra Yason Burnu’na gitmek istiyorsanız otoban tünelden Ordu tarafına devam ediyor ama burada inip sahil şeridini takip etmeniz gerekiyor. Bu ayrımda inip bayağı uzun bir süre otostop çekmek zorunda kaldık. Deniz kenarları nemden ötürü o kadar bunaltıcı hale geliyor ki rüzgar yoksa yandınız. Tam az ileriye gölgeye gidelim diye sırt çantalarımızı sırtımıza aldığımız anda önümüze bir araba durdu.

Ordu yason burnu
Yason Burnu
Kilise
Yason Burnu’ndaki Kilise

Kendisi uzun yıllar gemilerde çalışmış ve Dünya’yı gezmiş. 1974 yılında da Türkiye’yi otostopla gezmiş. Küçüklüğü buralarda geçmiş. Yason ve etrafındaki bölgenin kirlenmesine, eski halindeki en küçük bir bozulmaya karşı aşırı tepkili. Aşırı tepkili kelimesi az bile kalabilir. Ordu’da gördüğümüz en sinirli insan olabilir kendisi. Etrafa en küçük çöp atanlara dahi inanılmaz tepkiler veriyor. (Biz görmedik ama birilerini dövmüş olma ihtimali epey yüksek 🙂 )

Yason Burnu yukardan fotoğraf

Çocukluğu burada geçmiş. Buradaki kilise eskiden çok daha güzelmiş. Yapılan restorasyonlar sonucu çirkin bir hale geldi diyor. Yoldan Yason Burnu’na döndüğünüz zaman göreceğiniz beş altı evde oturanlar ya kardeşi, ya teyzesi, halası. Yason Burnu’na geldiğinizde bir iki tane çay bahçesi tarzında işletme göreceksiniz. Sağ tarafta kalan daha küçük olan yer manzara olarak denize ve burna daha hakim. Ayrıca fiyatları da daha uygun. Bizi buraya getiren abi bize burada çay ısmarlayıp, bahçeden de taze domatesleri getirdi.

Tazecik domates 🙂

Yason Burnu’nda Konaklama

Buralara çadır kurulabilir

Oturduğumuzu söylediğimiz çay bahçesindekilerle konuşursanız size çadır kurabileceğiniz bir alan gösterecektir. Bu noktadan sonrası sit alanı. Sit alanının içine çadır kurduğunu söyleyenler olsa da biz gittiğimizde görmedik. Buradaki güvenlik görevlilerinin sıcakkanlı olduğunu söylüyorlar, konuşursanız büyük ihtimal ters bir şey söylemeyeceklerdir.

Çay bahçesinden manzara
Yason Efsanesi

Yason Burnu Kilise
Kilise içinden fotoğraf

Yason Burnu’ndan Ordu’ya Otostop : Emekli Maaşıyla Türkiye Turu

Size, yaşantısıyla bizi şaşırtan bir insandan bahsedeceğiz. Yason’dan çıkıp Ordu’ya otostop çekmek için çıktığımızda bir minibüs durdu. Çantaları arkaya bırakmak için kapıyı açtığımızda minibüsün arka tarafında bir baza ve yatak, mutfak tüpü ve ocak, buzdolabı, damacana sular vs. adeta bir hostel odasıyla karşılaştık. Çantaları bırakıp ön tarafa oturduk ve yola devam ettik.

Amcamız yalnız yaşıyormuş. Gümüşhane’de bir evi olsa da kendisi Türkiye’yi gezmeyi tercih ediyor. Aylık emekli maaşını alıp yollara düşüyormuş. Nereye gittiğinin pek bir önemi yok, kafasına neresi eserse orada uyuyor. İstediği yerde yemek yiyip, istediği yerde yüzebiliyor. “Geçtiğim yoldan, bir daha geçmem.” diyor. Aracının tekeri bir kere o yoldan geçtiyse, yolu yüzlerce kilometre uzayacak olsa bile başka bir yolu kullanıyormuş dönüş için.

Ordu’yu Gezme Vakti

Ordu Sahili

Ordu – Yason Burnu arası yakın. Ordu’ya kısa bir yolculuktan sonra vardık ve ilk planımız yemek yemek. Ne yiyebiliriz diye bir yandan Ordulu arkadaşlarımıza soruyoruz, bir yandan da foursquare, zomato tarzı programlardan etrafı tarıyoruz. Meydanın bir iki arka sokağında bulunan Meşhur Pide ilgimizi çekti. Burası o kadar çok sevilen bir yer ki çokça masası olmasına rağmen yer bulamıyorsunuz. Yer bulsanız dahi pidenizin çıkması için 15 – 20 dk. beklemeniz gerekebiliyor. Porsiyonları gerçekten büyük buradaki pidelerin. İki porsiyon pide üç kişiyi rahatlıkla doyurur. Eğer yağ isteyip istemediğinizi sorarlarsa iki kere düşünün. Adeta kaynar sıcaklıktaki pide zaten yağlıyken bir de üstüne kocaman bir tereyağı bırakıyorlar.  Lezzetli mi evet ama sıcak yaz günlerinde bu kadar yağ biraz ağır gelebilir.

Bol yağlı pide 🙂
ordu meşhur pide menü
Meşhur pide menüsü

Hesabı ödemeye gidip geri döndüğümde masada Ezgi’nin yanında iki genç ve bir tane amca gördüm. Burada sıra olduğu için bekleyenleri görmek mümkün. Biz kalkarken masaya oturmak için izin istemişler. Büyük olan amca diğerlerinin eniştesiymiş. Enişte çantalarımızı görünce merak edip bize klasik, nereye gidiyorsunuz, ne yapıyorsunuz gibi sorular sordu. Kendisine gelen ayranı zorla Ezgi’ye içirmek istemiş ama içmeyince ona çay ısmarlamış. Geldiğim sırada bana zorla içirdi o ayranı 🙂 Tıka basa doyduğumuz halde pide söylemek için ısrarcı davrandı. Doyduğumuzu söyleyince hesabı ödemek istedi ama çoktan ödemiştim. Son olarak bizi misafir etmek için köyüne davet etti ama vaktimiz yoktu. Bir gün tekrar gidersek kendisini buluruz ve misafir oluruz umarım.

Boztepe’ye Teleferik

Sahilden Boztepe (Işıklar Teleferiklerin ışığı)

Ordu sahili ve şehrin ışıklarını görmek için Boztepe güzel bir seçenek. Kara yolu olsa da eğer Ordu’ya geldiyseniz en azından bir kere çıkmak ve inmek için teleferiği kullanmak lazım. Gişeden sadece gidiş için ya da gidiş dönüş kullanımlık kart alabiliyorsunuz. Öğrenci için gidiş dönüş teleferik bileti : 8 TL .

Dikkat : Gidiş dönüş biletler tek gün için geçerli. Bugün gideyim, gece orada kalıp sabah dönerim diye gidiş dönüş bilet almayın, elinizde kalır.

Teleferikle çıkış

Boztepe’ye çıktığımızda yol kenarında küçük hediyelik eşyalar satan birkaç dükkan ve çay bahçeleri gördük. Buradaki çay bahçeleri ne yazık ki yeterince kaliteli hizmet vermiyor. Turizm konusunda buraların katetmesi gereken çok yol var diyebilirim. Buraya gelince akşam şehrin ışıklarını ve gece manzarasını görmek için bekleyin. Gündüz, nemin de etkisiyle puslu Ordu manzarası görmek sizi o kadar da büyülemeyecektir.

Gündüz Boztepe
Ordu Boztepe gündüz manzarası ve Ezgi 🙂

Boztepe’ye geldiğinizde göreceğiniz ağaçlık bölgeye çadır kurabilirsiniz. Sabaha kadar yazları burası biraz sesli olsa da sizi çadırınızda rahatsız eden olmayacaktır. Bizim Ordu’ya gelirken ilk planımız burada çadır kurmak olsa da gelirken Perşembe’de kaldığını öğrendiğimiz Oğuzcan’a misafir olmaya karar verdik.

Ordu Boztepe akşam manzarası

 

Boztepe akşam çok daha güzel
Çantalarımız 🙂

Denizciler Dondurmacısı

Ordulu arkadaşlarımın Swarm check-inlerinde sürekli gördüğüm Denizciler Dondurmacısı yorgunluğumuzun üstüne bize doping gibi geldi. Sıcak yaz gününde dondurmaya kim hayır diyebilir ki!

Denizciler Dondurma Salonu 🙂

Ordu için burası kaliteli dondurmanın adreslerinden biri 🙂 Sade dondurmanın üstüne bir kat da fındıklı dondurma aldık. Ordu’dayız tabii ki olabildiğince fındıklı şeyler tüketeceğiz. Ezgi ile hangisinin fındıklı hangisinin sade olduğu konusunda küçük bir tartışma yaşadık. Sanırım dondurma yaparken fındık yağı veya fındıkla ilgili bir şey kullandıklarından sade olanda bile fındık hissi alınıyor. Ezgi inatla sade dondurmaya fındıklı demeye ısrar etti. Bugün sorsanız hala onun fındıklı olduğunu söyler. Ben eminim: kahverengimsi olan fındıklı, beyaz olan sade. 🙂 Ben de eminim ikisi de fındıklı 🙂

Perşembe’ye Biraz Geç Saatte Vardık

Sahilde kısa bir yürüyüşün ardından Perşembe’ye gitmek için otostop çekmeyi denedik. Ne yazık ki yarım saate yakın bekledikten sonra son dolmuşa binmeye karar verdik. Perşembe meydanında bizi karşılayan Oğuzcan’ın evine doğru tırmanmaya başladık. Ev biraz yukarda ama deniz ve manzara için o yorgunluğa değer. Akşam balkonda muhabbet ettikten sonra uyumak iyi geldi.

Perşembe’de kaldığımız evin bahçesi 🙂

Akşam sadece Oğuzcan ile tanıştığımızdan nasıl bir ailesi olduğunu bilmiyorduk. Sabah uyandığımızda bahçede kahvaltıyı hazır görmek, duş aldıktan sonra bizi mutlu etti. Kahvaltı yapıp hemen kaçarız düşüncesindeydik ama Oğuzcan ve annesi Zeynep abla muhabbetine doyum olmayan insanlar.

Karadeniz’in küçük ve sakin bir ilçesinde bu kadar entelektüel, muhabbetine doyum olmayacak insanlarla tanışmayı beklemiyorduk. Yola devam etmeyecek olsak akşama kadar oturup konuşabilirdik. Yollarda olmanın en güzel yanı da insanlarla tanışmak. Tanıştığınız insanlar size öyle şeyler katıyor ki o an fark etmeseniz de zamanla düşüncelerinizi geliştiren çok fazla şey öğrendiğinizi fark ediyorsunuz.

Sabah kahvelerimizi de içtikten sonra artık yola koyulma vaktiydi. Zeynep ablanın verdiği birer poşet fındığımızı da aldıktan sonra yola koyulduk.

Ordu’nun Cittaslow (Sakin Şehir) Ünvanına Sahip İlçesi : Perşembe

Vona

Perşembe, eski ismi Vona, Ordu ilinin bir ilçesi, Vona Yarımadasında yer alıyor. Perşembe, uzun zaman Roma ve Bizans hakimiyetinde kalmış. 1461 yılında ise Fatih Sultan Mehmet’in Trabzon İmparatorluğu’nu ortadan kaldırmasından sonra Vona, Osmanlı İmparatorluğu’nun hakimiyetine girmiş.

sakin şehir Perşembe
Cittaslow Perşembe

Cittaslow, İtalya’da kurulmuş bir belediyeler birliğinin ismi. Cittaslow’un karşı olduğu bazı yönler var. Mesela yoğun araç trafiği, aşırı gürültü gibi olgulara karşı. Bu şekilde söyleyince çokça yasağın olduğu, tam bir emekli kenti gelebilir insanın aklına. Tam olarak öyle değil, asıl amaç huzurlu, gereksiz gürültü karşıtı bir şehir yaratmak. Karadeniz’in hırçınlığının ortasında, belediye başkanı huzurlu, sakin bir şehir yaratmaya başlamış. İnsanlarına da yansımış bu. Zamanla bisiklet yolları, engelliler için daha uyumlu bir şehir yaratmaya çabalayacaklarını söylüyor belediye başkanı. Kendilerine bir slogan da edinmişler. “Yavaşlayın, Perşembe’desiniz.” 

Cittaslow ile ilgili daha fazla bilgi almak için :

Cittaslow Perşembe

Perşembe’nin diğer adı da (eski adı) :  Vona .

 

Son Yazılarımızdan Haberdar Ol!

E-MAIL Listemize kayıt olursanız, haftalık yazılarımızdan haberdar olabilirsiniz !

2 thoughts on “Yason Burnu’ndan Perşembe’ye : İki Günlük Ordu Gezisi

Bir Cevap Yazın