Sofya’da Kontrolcüye Nasıl Rüşvet Yedirdik?

Kimseye rüşvet vermeden çıkacağımızı ümit ettiğimiz, Bulgaristan’daki son günümüz, son dakikalarımızdaki rüşvet hikayemizle sizleri başbaşa bırakıyoruz. 🙂

Sabah uyanıp önceki gün börek aldığımız pastaneye uğrayıp kahvaltılık bir şeyler aldık. Kaldığımız evden Sofya çıkışına gitmek için bir tramvay, bir de metroya binmemiz gerekiyordu. Önceki gün fazla leva çekmediğimizden yanımızda sadece metro biletine verecek kadar para vardı. Tramvayla gitmemiz gereken durak sayısı da üç – dört olunca, bilet almadan binelim kapıları gözetleriz dedik. Otobüslerde ve bazı tramvaylarda orta kapı kısımlarında bilet otomatları var. Biz tramvaya bindik, baktık bilet alacak yer yok oturduk yerimize durakları, kapıları gözetliyoruz.

Sofya’da Bilet Kontrol Görevlisine Nasıl Rüşvet Verdik?

sofya rüşvet hikayesi
Aldığınız kağıt biletleri okutmanız için eski trenlerde bu küçük aletler var

İki durak geçmişti ki kapılar neredeyse kapanıncaya kadar durakta görevli göremedik. Kapılar kapanmak üzereyken durağın arka tarafına saklanmış kontrol görevlisi içeri atladı. Öyle bir çeviklikle içeri atladı ki kapılar tam kapanırken, o göbeğiyle nasıl sığabildi hala anlam verebilmiş değiliz. Bir baktım herkes paldır küldür yeni binmiş ayağına bilet basmaya başladı. Yeni binen birinin makiniste para vererek bilet aldığını görünce anladım ki bileti makinist satıyor. 🙂 Yeni binmiş gibi yapıp kontrolcüyü umursamadan makiniste doğru yürümeye başladım. Bileti alamadan geldi, tuttu kolumdan bizim koca göbekli kontrolcü. Adam dakikalarca durakta pusuya yatmış, kim yeni binmiş kim binmemiş anlamaz mı. Bir de benim yabancı olduğumu görünce direkt yapıştı.

Bilet ve valizlerle ilgili bilgilendirme

Neyse bir kere yakalandık, artık yapılması gereken aptal turist rolü oynamak. Bulgaristan’da Türkçe, İngilizce’den daha geçerli bir dil. O yüzden bir kelime Türkçe konuşmadım. Bana bakıp eliyle ve Bulgarca: “Otur yerine geliyorum karşim.” dedi. Ben de hiç bozuntuya vermeden İngilizce bir şekilde: “Bilet almadan olur mu la hiç, aç yolumu da biletimi alıp oturayım.” dedim. Adam, bana Bulgarca biletimi validatöre okutmamı söylüyor, bense İngilizce “Bilet alsam okutacağım ama hani nerede?!” diyorum. Bulgaristan’ın bir güzel yanı da böyle bir durumda tüm yolcuların bir olup, “Salıver gitsin, bilmiyorlar demek ki. Belki de paraları yoktur.” deyip kontrolcüyü darlamaları. Ezgi “Ne oldu?” diye Türkçe gelince adam bizim Türkiye’den geldiğimizi anladı. Ben de sesimi yükseltince bize kapıyı gösterip inmemiz gerektiğini söyledi. Üçümüz aşağı indik. Konuşmanın bundan sonrası görevlinin Bulgarca, bizimse yarı Türkçe, yarı İngilizce konuşmamız şeklinde devam ediyor.

sofya rüşvet hikayesi
Görevlilerin giyim ve kimlik şekilleri. Yaz aylarında sadece kısa kollu gömlek giyebiliyorlar.

Görevliyle Başbaşa Kalınca Rüşvet Pazarlığı

İndikten sonra aramızda geçen konuşmalar şu şekilde:

Görevli: ” Pasaportları verin bakalım.”

Ahmet: ” Polis değilsin, sana pasaport falan vermem.”

Görevli: ” Polisi çağırırsam 50 leva sen, 50 leva senin vermen lazım.”

Ahmet ve Ezgi: ” Cebimizde para yok, zaten bilet alacak yer bulamadık. Almaya çalıştığımızda da sen engel oldun.”

Görevli biraz düşündükten sonra: ” 20 leva sen, 20 leva sen ver çözülsün bu iş.”

Ahmet cüzdandan 5 leva çıkartıp: ” Son paramız bu. En fazla bunu verebiliriz. Gözünü seveyim bırak da yolumuza gidelim.”

Görevli: ” Yetmez, 20 sen, 20 sen. Yoksa Polis.”

Ahmet, 2 leva daha çıkardı. Görevli memnun olmayınca cebinde Türkiye’den kalan 15 Türk Lirasını da çıkartıp son paramız olduğunu söyledi.

Görevli kafasında Türk Lirasını ikiye bölmek yerine ikiyle çarptı. Baktı 37 leva ediyor. Sağını solunu, yoldan geçenleri kontrol edip gömleğinin cebini çekerek genişletti. Bize paraları oraya bırakmamızı söyledi. Birimiz elindeki 7 levayı, diğerimiz elindeki 15 TL’yi adamın cebine koyduk.

Metrodaki kontrol görevlileri

Cebimizdeki para bitti ve bizim daha almamız gereken bir metro bileti var. Ezgi, görevliye: ” Ee, cebimizdeki para bitti. Bugün Sırbistan’a gidecektik. Metro bileti alacak paramız kalmadı, hepsini sen aldın. Şimdi nasıl gideceğiz taa Lyulin’e?” Lyulin, Sofya’nın batı çıkışındaki metro istasyonu, semti.

Adam o an bize acımış olacak ki cebinden 5 levayı çıkarıp bize verdi. Sonra da iki tane kontrol edilmiş bileti, soran olursa gösteririz diye bize verip bizle beraber tramvaya geri bindi. Tramvaya bindiğimiz vakitten itibaren neredeyse can ciğer kuzu sarması, kırk yıllık dost gibiydik. Bize hangi durakta ineceğimizi, neye bineceğimizi vs. anlattı, muhabbet etmeye çalıştı. Tramvaydan inip Sofya’nın batı çıkışına -otostop çekeceğimiz noktaya- giden metroya bindik.

Sofya toplu taşıma tek kullanımlık bilet
Sofya’daki metro girişleri
Sofya batı çıkışı
Son Yazılarımızdan Haberdar Ol!

E-MAIL Listemize kayıt olursanız, haftalık yazılarımızdan haberdar olabilirsiniz !

Bir Cevap Yazın